Assignment 1:
Translate the following verbs, first into the infinitive and then into the various Turkish necessitative forms (first to third person singular and plural):
to give = vermek
vermeliyim – vermem lazım – vermem gerekiyor
vermelisin – vermen lazım – vermen gerekiyor
vermeli – vermesi lazım – vermesi gerekiyor
vermeliyiz – vermemiz lazım – vermemiz gerekiyor
vermelisiniz – vermeniz lazım – vermeniz gerekiyor
vermeliler – vermeleri lazım – vermeleri gerekiyor
to listen = dinlemek
dinlemeliyim – dinlemem lazım – dinlemem gerekiyor
dinlemelisin – dinlemen lazım – dinlemen gerekiyor
dinlemeli – dinlemesi lazım – dinlemesi gerekiyor
dinlemeliyiz – dinlememiz lazım – dinlememiz gerekiyor
dinlemelisiniz – dinlemeniz lazım – dinlemeniz gerekiyor
dinlemeliler – dinlemeleri lazım – dinlemeleri gerekiyor
to leave alone = bırakmak
bırakmalıyım – bırakmam lazım – bırakmam gerekiyor
bırakmalısın – bırakman lazım – bırakman gerekiyor
bırakmalı – bırakması lazım – bırakması gerekiyor
bırakmalıyız – bırakmamız lazım – bırakmamız gerekiyor
bırakmalısınız – bırakmanız lazım – bırakmanız gerekiyor
bırakmalılar – bırakmaları lazım – bırakmaları gerekiyor
Assignment 2:
Form the two optative forms for the following verbs:
çalışmak: çalışayım – çalışalım
getirmek: getireyim – getirelim
açmak: açayım – açalım
yazmak: yazayım – yazalım
Assignment 3:
Translate the following into Turkish:
Let’s spend this vacation in Spain. = Bu izini İspanya’da geçirelim.
We had to take the car to the garage yesterday. = Dün arabayı tamirhaneye getirmeliydik (or: getirmemiz gerekti / lazımdı).
Let’s go to Mehmet’s house. = Mehmet’in evine gidelim.
You don’t have to stay in the office today. = Bugün büroda kalman gerekmiyor (or: kalman lazım değil).
I don’t have to work tomorrow. = Yarın çalışmam gerekmeyecek (or: çalışmam lazım değil).